Devre Arasında Yemek Yenir mi?

Devre Arasında Yemek Yenir mi?

Suni gündemlerin, boş işlerin merkezi güzel ülkemizde gün geçmez ki yeni bir saçmalık tartışmaya açılmasın…

Kimileri olup bitenleri komplo teorisiyle izah yoluna giderek küçümsüyor olsa da nerede bizim coğrafyada öylesi yaratıcı fikirlere sahip teorisyenler?

FATİH URAZ

Vasatlığın cenneti, liyakatsizliğin ve dalkavukluğun zirvesi coğrafyalarda sadece konuşulur, demagoji yapılır, kavga edilir, gerçeklere sırt çevrilir…

Hayatın yoğun karmaşası içerisinde geçen hafta bir oyuncunun devre arasında yemek yemesi ve ardından yaşanan polemikler belki gözünüzden kaçmıştır…

Gazetelerde çıkan haberlerin doğruluk payını Yaradan’dan gayrı kimse bilmesede bu seferlik ortada hilafı hakikat beyan yani yalan yoktur diyerek konuyu açalım…

Futbola başladığımız senelerde inanması zor olsa da idman ve maç öncesi sucuk-ekmek, tost, simit derken ahalinin hatırı sayılır bir kısmı ne bulursa afiyetle midesine indirirdi. Ve sahada kalanı, rahatsız olanı, şikayet edeni görmedik yıllar yılı. Dahası deli danalar gibi koşarlardı bilimi ve tıbbı yalanlarcasına…

Bir tek rahmetli hocamız Pire Mehmet ismini unuttuğumuz bir oyuncunun devre arasında yarım ekmek köfte yediğini ve ikinci yarı sahada yere düşüp dahada kalkamadığını anlatıp dururdu…




Aranızda tenis sever var mıdır yok mudur, en ufak bir fikrimiz yok. Eğer varsa muhakkak şahit olmuştur en önemli maçlarda bile Federer’inden Nadal’ına, Djokoviç’ten Del Potro’suna varıncaya dek tüm sporcuların hemen her molada bir şeyler yiyip içtiğine…

Tabi onlar muz, vitaminli bar türü yiyecekleri yiyor, su yahut gatorade tarzı mineralli içecekleri tüketiyor. Lahmacun-köfte ekmek-döner gibi fantazi tercihlerden kaçınıyor…

Ve unutulmamalı ki tenis ağır bir spor ve oyunun bir saniyesinde dahi kaytarma şansı yok, enerji tüketilmediği an yok…

Futbolda maç günleri ekseriyetle 3-3,5 saat önce yemek yeniyor. Dahası müsabakanın başlangıç düdüğüne 1,5 saat kala kızarmış ekmek, reçel, kek, tereyağından müteşekkil küçük bir kahvaltı da isteyenlerin emrine amade masalarda bekliyor…

Şimdi doğru oturup doğru konuşursak yedek kulübesinde 45 dakika oturmuş bir futbolcunun yemeğe ihtiyacı yoktur ve olamazda. Burada bir şımarıklık, bir meydan okuma, bir düşüncesizlik olabileceği gibi küçük bir ihtimal ani kan şekeri düşmesi gibi fiziki bir ihtiyaçta olabilir. Naçizane fikrimiz se ilk 11’e alınmamaya ya da sürekli ertelenen transfer alacaklarının ödenmeyişine protesto var ortada. Yoksa neden kuytu köşelerde atıştırmasın ki? Zaten iki gün sonra anlaşıldı ki TFF’ye şikayetçi olmuş Tolgay…

Kimilerine göre “Bilge Adam” kimilerine göre “Çakma Filozof!” BJK Hocası kötü gidişatı engelleyememenin etkisiyle bir o yana bir bu yana savrulup dururken basit bir yemek yeme (belki de ısınmaya çıkmama) olayını neden bu kadar büyüttü, doğrusu kestiremiyoruz…

“Ekonomik krizin etkileri dalga dalga yayılırken, sanayicisi asgari ücretlisi derken toplumun yarınlarla ilgili endişesi artarken, 73 yaşında süper emeklilik ikramiyesi almaya gelmiş Rumen ihtiyarın hünersiz idaresinde Türkiye Avrupa kulvarında C Ligine düşerken, sporumuzun ve futbolumuzun hazin durumu ortadayken, kayırmacılık ve hamili kart yakınım uygulaması başarı ve liyakat kriterlerini epeydir maziye gömmüşken” gelin de istikbale umutla bakın, bakabilirseniz…




Etiketler

Cevdet Yıldırım

Hobi olarak başladığımız ancak yaptığımız paylaşımlarla büyük ilgi gördüğümüz somadaspor.com’da maçlara gitmekten, çala kalem haberlerinizi yapmaktan büyük keyif alıyoruz. 38 yıllık futbola adanmış tecrübelerimizle topluma ufak bir katkımız olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Sizlerden ricamız; biz gazeteci değiliz. Bilgi-birikimlerimizi çala kalem ifade etmeye çalışıyoruz. Somaspor,Samsun Irmaksanayispor, Elbistanspor, Tavşanlı Linyitspor, Soma Linyitspor, Soma Masterler; Futbola adanmış 38 yıl ile, çala kalem yazılmış yazılar vs vs.. Selam ve Dua ile..

YORUM YAZIN